"ACIMASIZ VAHŞETİN ADI HOCALI SOYKIRIMI”

"ACIMASIZ VAHŞETİN ADI HOCALI SOYKIRIMI”



İSTAD’ın hazırladığı Hocalı Soykırımı’nın 26. yılı Zeytinburnu Kazlıçeşme Kültür Merkezi’nde anıldı. Programa çok sayıda STK kuruluşu ve davetliler katıldı. Moderatörlüğünü Sosyal Bilimci Metin Yıldırım’ın yaptığı panele Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Prof Dr. Halil Bal, gazeteci yazar Agil Elesker, yazar Nuşabe Memmedli katıldılar. 
Moderatör Metin Yıldırım: “Hocalı’da yapılanlar bir soykırımdır. Bazı devletler buna “katliam” diyerek işin mahiyetini hafifletmeye çalışmaktadırlar. Ancak Hocalı’da yapılanlar BM’nin kabul ettiği “soykırım” tarifine birebir uymaktadır. Bu nedenle bu insanlık suçunu işleyen Ermeni yetkililerin yargılanmasını istiyoruz!” dedi. 
Hocalı Sorkırımı’na ait bir filmin izlenmesinin ardından kürsüye gelen İSTAD Genel Başkanı Sefer Karakoyunlu günün önemini belirterek:
“Sözde çağdaş insan haklarına saygılı dünya kamuoyu ve Avrupa’nın gözü önünde işlenen bu soykırım cinayetini şiddetle kınıyoruz. 
21. yüzyılın en büyük soykırımı Hocalı katliamının 26. yıl dönümündeyiz. Türk Dünyası 25-Şubatı 26 Şubat bağlayan gece can Azerbaycan’ın Karabağ bölgesi Hocalı kasabasında en acı gününü yaşadı. Bir gecede binlerce soydaşımız yok edildi bunlardan 613 kişi korumasız çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşmaktaydı.
Bu gece tarihe kara bir leke olarak yazıldığı gibi, yüzyılın en kara günü olarak da bilinmektedir. Biz bu Soykırımın tarihin tozlu raflarına kaldırılmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bu dava bizim milli davamızdır. Ünümüz tutukça, gücümüz yettikçe ve sesimiz çıktıkça bu haksızlığı ve zulmü tüm dünya kamuoyunun vicdanına haykıracağız. Bu haksızlık karşısında gözü kör, kulağı sağır ve vicdanı yok olan insan hakları savunucularının suratına çarpacağız.
Geçtiğiz günlerde “Türkiye zerbe almak istemirse, Azerbaycan’a destek vermesin” diyen devlet başkanı bozuntusu Sarkisyan’a seslenmek istiyoruz”SEN KİMSİN” Türkiye geçmişte olduğu gibi günümüze de de ve gelecekte de her zaman Azerbaycan’ın yanında olacaktır. Bu gün Afrin yarın Karabağ. Karabağ bir TÜRK yurdudur ve ebediyen Türk yurdu olacaktır. Bu gün Afrin’e yardım eden güruhlar aslında 1989 da Ermenistan’a da yardım etmişti. 1989 da Ermenistan’da deprem olmuş 25 bin kişi ölmüştü ve Ermenistan’a o gün emperyalistler yardım adı altında cephane vermiş Ermenistan’ı Azerbaycan’ın başına bela etmişlerdir. Aynı zamanda o günlerde Ermenistana yardım götüren Azerbaycan uçağı düşürülmüş 78 Azerbaycanlı kardeşimiz şehit olmuştur. Uçak neden düşürülmüştü? Çünkü Azerbaycan uçağı o gün saha inseydi yapılan tüm yanlışlıklara şahit olacak, oyunları bozulacaktı.
Barış tan dem vurup mühürlü kapıların açılması için mücadele eden barış tellalları dönüp kendilerine baksın.
Kim barıştan hoşgörüden yana olmaz ki? Kim bölgeye istikrarın gelmesini istemez ki? 
Ermenistan derhal Azerbaycan topraklarını kayıtsız şartsız terk etmeli, mağdur olan Azerbaycan Türklerinin mağduriyeti giderilmeli, aynı zamanda Türkiye toprakları üzerinde hak iddialarından vazgeçilmelidir.
Dünyamızın barışa, sevgiye ve kardeşliğe en çok ihtiyacı olduğu günümüzde hakkın, adaletin ve barışın yanında yer alanları, yapılan bu haksızlıkları kınamaya ve hukuk çerçevesinde var gücümüzle çalışmaya ve bu milli meseleye destek olmaya davet ediyoruz.

Sözlerime son vermeden önce yakın zamanda Azerbaycan’a düzenlediğimiz gezi den bahsetmemek istiyorum. Sayın Milletvekilimiz Ganire Paşayeva ve ekibimizle Tovuz Reyonu Akdam köyü Cephe hattına ziyarette bulunduk. Gördüklerimiz karşısında adata donup kaldık. Çünkü Cephe hattında bulunan dağları ve dağlarla birlikte tüm canlılar yakılmıştı. Diyelim ki bunlar Türklere düşman bu dağlarda yaşayan mahlûkatın suçu ne bir daha ispat olunuyor ki bunlarda merhamet ve insanlık yoktur.
Bu duygu düşünce ile bu davaya gönül vermiş tüm duyarlı insanları saygı ve hürmetle selamlıyorum. Saygılarımla!” diyerek sözlerini tamamladı.
Ardından söz alan konuşmacılar Ermeni sorununun tarihi sürecini ve Hocalı’da yaşananları anlattılar. Özellikle Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva geniş bir değerlendirme yaparak Hollanda Parlamentosu’nun aldığı kararı kınadı. Yeni soykırımlara mazur kalmamak için eğitimin evde başlaması gerektiğini belirtti ve herkesi Hollandalı parlamenterleri sosyal medya üzerinden protesto etmeğe çağırdı. 



İSTAD Zeytinburnu temsilcisi Metin Yazar ise emperyalizmin Türk milletinin kaderini etkilemek için yoğun çaba harcadığını söyledi. 
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Seide Ömer tarafından okunan şiir ile program sona erdi.


















393 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam42
Toplam Ziyaret326702
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu
Saat
Takvim