Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin Kuruluşunun 94.yılı Törenlerle Kutlandı

Azerbaycan’ın kuruluşu İstanbul Türkiye Azerbaycan Derneği’nde yapılan panel ve ardından sunulan müzikle kutlandı. Dernek merkezinde yapılan kutlamaya çok sayıda davetli katıldı. Yapılan konuşmalarda Azerbaycan’ın bağımsızlık süreci değerlendirildi. 
Mahalli sanatçılar kutlamaya sazları ve sözleri ile renk kattılar. Kutlamada bir konuşma yapan dernek başkanı Sefer Karakoyunlu bir yıldız gibi parlayan Azerbaycan’ın, kendi geleceğini emin adımlarla inşa etmeye başladığını, Azerbaycan’ın güçlenmesini istemeyen devletlerin bu gidişatı durdurmak için harcadıkları çabaların sonuçsuz kalacağına inandığını belirterek şöyle dedi: 
“Sayın başkonsolosum, saygı değer katılımcılar, hanımefendiler beyefendiler, hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Sizlere, iki devlet bir millet şiarı ile kurulan derneğimiz yönetim kurulu ve üyeleri adına teşekkürlerimi bildirmek istiyorum bu vesileyle tüm Azerbaycan Türk halkını, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti`nin kuruluşunun 94. yıldönümü, bağımsızlık günü vesilesiyle yürekten kutlarım.
Osmanlı İmparatorluğunun, Anadolu’nun ve Kafkasya’nın en zor döneminde kurulan Kafkasya’da ilk Türk devleti unvanına sahip olan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, bu gün olduğu gibi geçmişte de Türk dünyası için en önemli hadiselerden biridir.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti`nin kuruluşundan bu yana geçen 94 sene, dört aşamaya bölünebilir: birinci - 1918-1920 yılları, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti`nin faaliyette bulunduğu yıllar; ikinci - 1920-1922 yılları, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti`nin var olduğu yıllar; üçüncü - 1922-1991 yılları, Azerbaycan`ın totaliter rejim, komünist ideoloji ortamında yaşadığı, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği`nde diğer birlik cumhuriyetleriyle birlikte faaliyet gösterdiği dönem. Dördüncü dönem 1991 yılının sonundan, aralık ayından başlıyor, Sovyetler Birliği`nin çökmesi üzerine Azerbaycan`ın bağımsızlığını ilan etmesinden bugüne süregelen yıllardır.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti`nin kurulması çok sıkıntılara mal oldu. Zira bilindiği üzere, dışarıdan buna engel olmak isteyen pek çok güç vardı ve Azerbaycan`da da durum çok karmaşık, ağır ve zordu. Biz bugün gurur duygusuyla söyleyebiliriz ki, tüm bu zorluklarla rağmen, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti varlığını sürdürdü, faaliyet gösterdi ve iki sene zarfında çok büyük işler yaptı, Azerbaycan`ın bağımsız geleceğinin temelini attı. Bu aşamaların her birinin tarihte kendine özgü yeri, Azerbaycan tarihinde anlamı, nitelikleri ve önemi vardır.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, 28 Mayıs 1918 tarihinde İstiklal Beyannamesinin ilanı ile kurulmuştur. Azerbaycan`da Halk Cumhuriyeti`nin kurulması 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında Azerbaycan`daki sosyopolitik, edebi, felsefi ortam ile bağlantılıdır. O dönemde Azerbaycan`da ve onun çevresinde gelişen süreçlerin mantıksal bir sonucu olarak Azerbaycan Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.
Ben tarihçi olmadığım için tarihi konulara çok fazla girmek istemiyorum bu konu uzmanları tarafından anlatılacaktır. 
1915 de Bakü’den Kerkük’ten Kafkasya’dan ve dünyanın çeşitli yerlerinden binlerce insan Çanakkale’ye gelerek emperyalist düşman güçlerine karşı koyup düşmanları mağlup ederek Türkün gücünü tüm dünyaya göstermişlerdi.
Aynı ruh ve dayanışma 1918’de de tezahür etmiştir, 1918 yılında Osmanlının çöküş döneminde askere ve cephaneye ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde Azerbaycan’ın soykırıma uğradığını Azerbaycan Türk halkının zor durumunda olduğunu öğrenen Osmanlı İmparatorluğu Kafkas İslam Ordusu’nu İstanbul’dan Azerbaycan’a yollamıştır. Batum Tiflis ve Gence üzerinden Baku’ ye intikal eden Kafkas İslam Ordusu Azerbaycan halkının desteği ile düşmanları Azerbaycan topraklarından söküp atmışlardır.
Bu vesile ile o günkü zor şartlarda Azerbaycan’ın bağımsızlığı için şehit olan soydaşlarımızı, bu günlerin temeli olan Azerbaycan Halk Cumhuriyetin kurucularını, Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez diyerek Türklüğün milli gurur ve şuurunu yaşatan Mehmet Emin Rasulzayed’yi Ebulfez Elçibey’i Haydar Aliyevi ve 1930'lu yıllarda 'Sovyetler elbet bir gün çökecektir, ama orada bizimle aynı dili, dini, değerleri paylaşan soydaşlarımız var. Onlarla şimdiden kültür köprüleri kurulmalıdır' diyerek Azerbaycan’ın bağımsızlığına hazırlıklı olmamızı ön gören ulu önder Gazi Mustafa Kemel Atatürk’ü rahmetle, minnetle ve şükranla anar, aziz hatıralarından dolayı teşekkür eder. Hepinize saygılarımı sunarım.”
Daha sonra gazeteci yazar Hasan Tufan, Prof.Dr. Adil Allahverdiyev, Emekli milli eğitim müdürü Metin Özer, Iğdır Kültür Derneği Başkanı Emeriali Karaali ve İstanbul Konsolosu Reşat Ayvezov birer konuşma yaptılar. 
Kutlama, yöresel müzik sunumu ile devam etti. 

Haber : Metin Yıldırım /İstanbul



1927 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam11
Toplam Ziyaret326606
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu
Saat
Takvim