Sefer Karakoyunlu
seferkarakoyunlu@hotmail.com
Yeddi Gün Yeddi Gece/Azerbaycan
22/09/2017

AZERBAYCAN GEZİMİZ MUHTEŞEMDİ


"YEDDİ GÜN YEDDİ GECE"

Evet, gezimize nasıl bir başlık atayım derken, aklıma unutulmaz ‘Yeddi Gün Yeddi Gece’ geldi….

İSTAD üyeleri ile İstanbul Atatürk Havalimanında buluşup Kafkas İslam Ordusunun ilk Karargâhı olan Gence’ye doğru yola çıktık. Uçağımız havalanmadan beş dakika önce bir sürprizle karşılaşıp, önce Nahcivan’a ordan da Gence’ye gideceğimizi öğrendik. Tabiî ki içimizi başka bir heyecan kapladı. Bu tarihi gezide Nahcivanı da görecektik. Sabahın ilk ışıkları ile Iğdır İline komşu Nahcivan’a indik. 45 dakika bekledikten sonra tekrar Gence’ye doğru yol aldık. Nahcivan’ı karadan gezemesek de havadan seyretme imkânımız oldu…

Bir saat sonra Gencideyiz…

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığının tahsis ettiği son model otobüsle Sürücümüz Nuralan Bey ve arkadaşımız Ramil Bey tarafından Havaalanında çiçeklerle karşılandık. Eskort eşliğinde Gence de kalacağımız Otel e geçtik.  Güler yüzlü, sempatik otel personelinin ekibimizi kapıda karşılaması bütün yorgunluğumuzu almıştı. Kısa süre içinde kalış işlemlerimiz tamamlanınca bizleri kahvaltı salonuna aldılar.

Birinci gün lezzetlerini hiçbir zaman unutamayacağımız kahvaltıdan sonra, artık Gence gezimiz başlıyor…  Gence Meydanında bulunan Cevadhan Türbesi, Şah Abbas Camii ve meydanda bulunan tarihi yerlerle, Nizami Gencevi türbesi hakkında Sayın Gence vali yardımcısı Hasan Bey ve görevlendirilen rehber ekibimizi bilgilendiriyor… Akşama doğru Kardeş Derneğimiz tarafından ortaklaşa düzenlenen “99.Yılında Kafkas İslam Ordusu ve Türkiye Azerbaycan Kardeşliği”konulu programa katılmak için yola çıkıyoruz.  İlk uğrak yerimiz Kelbecer Valiliği. Sayın valimiz ekibimizi kapıda karşılıyor, ikramlarda bulunuyor, sıcak samimi sohbetten sonra ekibimizi yola salıyorlar… Programın yapıldığı salona ekibimiz alkışlarla alındı; hele ellerimizdeki Türkiye-Azerbaycan bayraklarını görünce salon iyice coştu.  İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu, Kadın Kolları Başkanı Nebahat Kirman, Ağsakkalar Şurası başkanı Bahaddin Miral ve Iğdırlılar Derneği başkanı A.Hadi Akmugan Bey gecenin önemiyle ilgili duygularını dile getirdi. Rehberimizin Kafkas İslam ordusu ve Türkiye Azerbaycan Kardeşliği hakkında çok önemli, duygusal ve hiç bilmediğimiz bilgiler verdi. Dostluk, yoldaşlık, kardeşlik ve dayanışma duyguları tavan yaparak program Azerbaycan musikilerinde örneklerle son buldu.

Bu arada Azerbaycan Milletvekilimiz Sayın Ganire Paşayeva’nın bizi arayarak “Başkanım sizi ve ekibinizi yarın Tovuza bekliyoruz” demesi ekibimizi iyice heyecanlandırmıştı. Çünkü bilgisi, kültürü, dünya görüşü ve halkı ile iç içe-samimi oluşu ayrıca Türk Dünyası için çarpan kalbi ile milletvekili Ganire Hanımla beraber olacaktık.

Program Sonrası Aşık Şemsir Medeniyet Merkezi tarafından İSTAD onuruna verilen davete katılıyoruz. Samimi içtenlikle sunulan bir sofrada Azerbaycan mutfağının muhteşem zenginliğini görüyor , birbirinden güzel Azerbaycan yemeklerinin tadına, lezzetine varıyoruz. Vakit nasıl geçiyor  anlamıyoruz.

2. Gün: İstikamet Tovuz.

Otobüste Ahmet bey, Bülent bey ve diğer katılımcıların fıkraları, şarkıları ve Bahaddin amcanın nanayları ile yolculuğun nasıl geçtiğin anlamıyoruz… Tovuzun girişinde Tovuz Galası önünde Sayın Milletvekilimiz Ganire Paşayeva güler yüzü ve samimi içtenliği ile ekibimizi karşılıyor…Doğma kardeşimizi ziyaret etmenin sevinci ve hoşgörüsü ile bize Azerbaycan’ın geçmiş tarihi ve tarih süreci içinde yaşanan sıkıntıları ve haksızlıklarla ilgili tarihi bilgileri veriyor… Karşılıklı hediyeleşmeler sürüp gidiyor… Daha sonra İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu Sayın Ganire Paşeyeva’ya bugüne kadar Türkiye Azerbaycan ve Türk Dünyasının birlik ve dayanışmasına vermiş olduğu yüksek hizmetlerden dolayı İSTAD adına “TÜRK DÜNYASI ONUR BELGESİ” takdim ediliyor…

Ardından Tovuz Karabağ Şehitliği Ziyaret diliyor, dualar ediliyor; hüzün ve gözyaşları ile şehitler anılıyor…

İSTİKAMET CEPHE HATTI

Milletvekili Ganire Paşeyeva’nın özel girişimleri sonucu Tovuza bağlı Akdam köyü Cephe hattına varıyoruz. Gördüğümüz manzara karşısında adeta donup kalıyoruz… Cephe hattında bulunan evlerin tamamı taciz ateşine maruz kalmış. Aynı zamanda köylere yakın olan tüm dağ yükseltileri yakılmış durumdaydı. Bir daha şuna şahit olduk ki Ermeniler sadece Türklere karşı değil, tüm mahlûkata karşı büyük bir kin içindeler. Yani dağlarda yakılan otlar ve ağaçlarla birlikte tüm canlılar da yakılmıştı. Burada İSTAD Başkanı Sefer KARAKOYUNLU ve Milletvekili Ganire PAŞEYEVA basın önünde Ermenistan’ı kınayan açıklamalarda bulundular.

Daha sonra Tovuz reyonu Turan futbol takımı ziyaret edildi ve başarı dilendi. Stada gelen okullar, öğrenciler, öğrencilerin Türkiye’den gelen grubumuza karşı gösterdikleri samimiyet, Türk bayrağına karşı gösterdikleri ilgi görülmeye değerdi. Öğrenci ve öğretmenleri ziyaretten sonra Sayın Ganire Paşayeva ve basın mensupları ile  vedalaşarak yola devam edildi.

İSTİKAMET GÖYGÖL

Yolda köyler ziyaret edilerek bir müddet sonra Dünyalar harikası Göygöle ulaşıldı. Uzun bir yolculuktan sonra Göygöl’ün atmosferi ve sessizliği katılımcılar üzerindeki yorgunluğu adeta alıvermişti. Çünkü Göygöl herhangi bir göl değildi. Oluşumu, coğrafi yapısı, bozulmamış oluşu, doğal hali, sessizliği ve insana huzur veren yapısı ne Avrupa örneklerinde var ne de bir başka yerde… Dünya turizminin gözbebeği İtaya’daki Como gölü Göygöl’ün yanında birkaç gömlek aşağıda kalır. Bir çay molasından sonra hayallerimizi süsleyen Göygöl’ü ruhumuzun derinliklerine koyarak Gence’ye doğru yola devam ediyoruz.  Güneşin batışıyla Gence’ye vardık. İçimizi büyük bir sevinç ve heyecan kaplamıştı. Derneğimizin Gence temsilcisi Ceyhun Sultan beyin yeğeninin düğününe katılacaktık. Ekibimizin çoğu Azerbaycan düğününü hiç görmemişti…

Evet, Azerbaycan(Toyu) düğünündeyiz…

Muhteşem bir atmosfer, harika Azerbaycan musikisi… En önemlisi hoşgörü samimiyet ve misafirperverlikle karşılandık. Düğün adeta peri masallarında anlatıldığı kadar güzeldi. Azerbaycan musikisi reksler yallılar adeta ekibimizi büyülemişti. Bir hoş seda ile otelimize döndük.

Üçüncü gün:

Sabahın ışıltılarıyla Gence’den otel görevlilerinin ve dostların uğurlamasıyla harikalar diyarı, Medeniyetin beşiği Şeki’ye doğru yola çıktık. Ekip ağsakkalımız Bahattin emminin nanayları ve diğer arkadaşların şarkı türkü ve fıkralarıyla kendimizi Şeki’de bulduk.

Şeki,  Azerbaycan’ın en çok ormanının, en canlı yeşil doğasının olduğu cennet köşesi… Mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerinden Hansarayı ve Kervansaray’ın yanında, mutlaka tadılması gereken iki tatlısı var: Tadı hiçbir baklavada ve helvada olmayan çok lezzetli ve güç kaynağı olan iki tatlısı Şeki’nin dünyaya sunduğu en önemli mutfak örnekleridir. Samimi karşılama ve insanlarının ilgisi taktire şayandı. Rehberlerin Hansarayı, Kervansaray ve şehirle ilgili vermiş oldukları bilgiler harikaydı.  Ayrıca ünlü şair Bahtiyar VAHAPZADE’nin doğduğu şehirdir Şeki.  Şairin müze olan evinin müdüründen geniş bilgiler aldık. (Söz aramızda Şeki’nin baklava ve helvasına hatta Şeki pitisine doyum olmaz )

Hoş bir seda ile arkamıza baka baka Şeki’den ayrılıp yola devam ettik.

Azerbaycan’a gidip de Ucar‘daki kadim dostumuz Yıldırım Beye uğramamak olmazdı. Ucar’ın girişinde bizi eskortla karşılayıp tüm kalbi sevinçleri ile samimi duygularla ekibimize göstermiş olduğu misafirperverlik unutulmazdı. Yıldırım Beye, ‘Ayrılık zamanı geldi.’ desek de, Yıldırım Bey’in ayrılışımızı istemeyen hüznü içimizi burktu.  Yolcu yolunda gerek dedik ve Salyan’a doğru yola devam ettik.

Salyan: Kür ve Aras nehrinin buluştuğu nazlı nazlı Hazar’a yol aldığı buluşma yeridir. Salyan’a geldiğimizde bizi bir hüzün ve sevinç kapladı. Bütün olan Türk Dünyası aslında 1828 Türkmençay antlaşmasıyla ikiye ayrılmıştır.

“Arazı ayırdılar, kum ile doyurdular,

Ben yardan ayrılmazdım, zülüm ile ayırdılar”.

Dizeleri aklımıza geliyor. Hüzün ve sevincin birbirine karıştığı bir ortamda değerli kardeş derneğimiz ATXEM Genel Başkanı İlham İsmailov ve başkan yardımcısı İlgar İlkin ve birbirinden kıymetli onlarca arkadaş ekibimizi karşılıyor. Sevinç gülücükleri havada uçuşuyordu. Gecenin ilerleyen saatine kadar ikram ve Azerbaycan musikisi buna artı olarak Kür/Aras’ın esintisi adeta gezi katılımcılarını mest edip büyülemişti. Geceyi Salyanda İlhan Beyin bütün Türk Dünyasını misafir ettiği üç katlı, geniş bir çiftlik konağında geçirdik. Konak kahyası odaları konukların isteklerine göre ayarladı. Bazı odalarda iki kişi, bazılarında üç kişi kaldı. Eşler, samimi arkadaşlar burada da ayrılmadı. Kardeşlik, dayanışma ve hoşgörünün unutulmaz gününü yaşamıştık. Atxem başkanı İlham İsmailov Bey’e teşekkür edip  Bakü’ye doğru yol aldık.

Dördüncü gün:

Salyandan Bakü’ye hareket ettik. Yol boyunca Azerbaycan’ın yer altı ve yerüstü zenginliklerinden bahsederek Bakü’nün girişine gelmiştik. İlk ziyaretimiz Bakü girişinde, Hazar’ın kenarında bulunan Bibi Heybet Camii idi. Ziyaret edip, hayır dualarda bulunarak büyük bir özlem ve sevinçle harikalar diyarı rüzgarlar şehri Bakü’ye vardık. Geziye katılanların heyecan ve sevinçleri görülmeye değerdi. Bakü herkesi büyülemişti. Dinlenmeye gerek duymadan otele yerleştikten hemen sonra şehrin turistik ve tarihi yerlerini gezmeye başladık Bakü anlatılmakla bitmez Bakü’yü yaşamak lazım tabi ki Bakü ye gidip de Arzu Qadimov gardaşımıza uğramamak olur mu? Her zaman ki gibi müzikle birlikte çay ikramı muhteşemdi… Ertesi gün Quba’ya doğru yol aldık

Beşinci Gün: Quba’dayız…

Quba, Azerbaycan’ın kuzeyinde, Kafkas dağlarının tabiatıyla çok güzel şirin bir yerleşim yeridir.  Azerbaycan’ın yüzölçümü bakımından en büyük kentlerinden bir tanesi olup, elması ve doğal güzellikleriyle meşhurdur.

Kafkas dağlarının en yüksek zirvelerinden biri olan Şahdağı’ da bu kentin arazisindedir.

Aynı zamanda Quba, 1918’de tarihin en gaddar soykırımına maruz kalmıştır. 1918 de 16 bin masum insanın kuyu mezarlara atılarak, yarı canlı şekilde gömüldüğünü öğrenince insanlığımızdan utandık. Böyle bir vahşet herhalde dünya üzerinde yaşanmamıştır. Ne acıdır ki 2007 yılında bir kazı sonucu tesadüfen ortaya çıkartılmıştır.

Quba’ya doğru yol alıyoruz. Artık sürücümüz Nurlan Bey’de ekibimize uyum sağlayarak zaman zaman tebessümle aynadan ekibimize katılmaya başlıyor. Yol boyunca nanaylar, şiirler, şarkılar, fıkralar gırla gidiyor. Solumuzda Ceyranbatan gölü sağımızda Sumgayt. Dernek başkanımız Sefer Karakoyunlu Sumgayt’ın anlamını anlatıyor. “Arkadaşlar görmüş olduğunuz Sumgayt’ın adı bu Ceyranbatan gölünden gelmektedir. Rivayete göre Azerbaycanlı bir kızımız Sum adında bir genci sevmektedir. Bir gün göl kenarına gelen iki genç bir müddet sonra sıcaklığın etkisiyle bunalmış ve Sum adındaki genç serinlemek için Ceyranbatan gölüne girmiş, biraz açıldıktan sonra bir daha geri dönememiş. Sum un çırpınışlarını gören kız arkadaşı çığlıklar içinde hıçkıra hıçkıra ağlamış: “SUM GAYIT (Sum Geri Dön) SUM GAYIT-SUM GAYIT” demiş ve maalesef SUM boğularak ölmüştür. O gün bugündür, bu yerleşim yerinin adı Sumgayt olarak  kalmıştır. Sum’u rahmetle anarak yola devam ediyoruz…

Bozkırların ortasından geçerken adeta Sivas’ı, Iğdır’ı, Kars’ı andıran bir coğrafyadan geçiyoruz. Bir müddet sonra yeşillikler başlıyor ve yeşillikler diyarı Quba’dayız.

Quba temsilcimiz Eynulla Bey ve yetkili görevliler ekibimizi büyük bir sevinçle karşılıyor bir çay sohbetinden sonra asrın en büyük soykırımlarından biri olan Quba soykırım mezarlarına gidiyoruz. Herkesin nutkunun tutulduğu yerdeyiz. Vahşetin boyutları gözler önüne seriliyor. Bu hazin manzara karşısında adeta donuveriyoruz. İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu Basın açıklaması yaptıktan sonra böyle acıların bir daha yaşanmaması temennisiyle  Quba’nın ağ elmalarını tadıp hüzünle yola devam ediyoruz.

Yolda Azerbaycan milletvekilimiz Sayın Ganire PAŞEYEVA arayarak, ‘ Sayın Başkan bugün değerli ekibinizle benim gonağımsınız(misafirimsiniz) mutlaka gözlüyürem!’ deyince, akşama Ganire Hanımın misafiri oluyoruz. Hoşgörünün timsali milletvekilinden öte tam bir hanımefendi. Zarafetiyle bizi kapıda karşılıyor. Misafirlerle tek tek ilgilenip, yer gösteriyor. Gözlerinden sevinç ışıltıları saçıyordu. Azerbaycan mutfak kültürünün ve musikisinin tavan yaptığı bir gece oldu. Katılımcılar adeta büyülendi. Teşekküller sayın vekilim teşekkürler…

Altıncı Gün:

Bakü Programımız:

Kardeş derneğimiz Aşıq Şemşir Medeniyet Merkezine ziyarette bulunuyoruz. Dernek başkan yardımcısı Hebib Misirov tarafından karşılanan ekibimiz Azerbaycan aşık sanatının merkezini görmekten mutluluklarını ifade ediyor. Karşılıklı hediyeleştikten sonra ekibimizle Beynelhalk Matbuaat Merkezine hareket ediyoruz. Atxem Başkanı İlham İsmailov Atev Başkanı Tenzile Rüstemhanlı ve Aşık Şemşir Medeniyet Merkezi tarafından “99. Yılında Kakfas İslam Ordusu ve Türkiye Azerbaycan Kardeşliği” konulu konferansa katılıp   100.yıla hazırlık ve konu ile ilgili basın açıklaması yaptıktan sonra kardeş derneğimiz Atxem tarafından İSTAD onuruna verilen yemeğe katılıyoruz. Birçok ziyalının ve vekilin katıldığı yemekte dostluk, kardeşlik ve dayanışma mesajları verildi.

Yedinci gün;

Gezimizin en önemli amaçlarından birisi de özellikle 1918 de Kafkas İslam ordusunun Azerbaycan’ı işgalden kurtarmasının 99. yıl dönümü programlarına katılmaktı.  İstanbul’da Nuri Paşa’nın şehitlik mezarlığından alınan toprağın Bakü’deki Türk şehitliğine serpilmesi ve düzenlenen programlara katılıp şehitlerimizi rahmetle anmaktı. Bu töreni de yapıktan sonra ecdadımızı yad ederek gönlümüzü Azerbaycan’da bırakarak İstanbul’a doğru yol aldık.

Tüm şehitlerimizi rahmetle ve şükranla anıyoruz ruhları şad, mekânları Cennet olsun.

Sefer Karakoyunlu- 15 Eylül 2017 Bakü

TEŞEKKÜRLER…

Başta Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham ALİYEV olmak üzere, Diaspora İş üzrə Dövlət Komitəsi Başkanı Nazim Ibrahimov​ a  Nariman Kurban​ bey e Kanan Arif​ e Milletvekili  Ganire Pashayeva​, ya Atxem Ictimai Birlik Başkanı İlham İsmailov,a  Ilgar Ilkin​ ,  Ceyhun Sultan​,  Arzu Qedimov​, Elnur bey e Asiq Şemşir Medeniyet Ocağı Başkanı Ganber Gurbanov, a Həbib Həbib Misirov​ Fazil Fazil Qasimov​ a Atev Başkanı

Tenzile Rüstemhanlı​  ya Sanatçılarımız  Nuriyye Huseynova​  ya  Mutellim Demirov​ a,  Cığatel Poeziya​ hanıma İlham İlham Askeroğlu​ na Quba dan  Eynulla Xeyrullayev​ e Şeki halkına, Ucar dan Yıldırım Bey e  Ramil Letifoglu​na ulaşımımızı sağlayan Nurlan bey e ve burada adını yazmakla bitiremiyeceğim bir birinden değerli arkadaşlarıma ve CANLAR Gardaşlarıma sonsuz TEŞEKKÜRLER. ...

Ayrica geziye iştirak eden bir birinden değerli üyelerimiz. ..  Bahattin Miral​, Murathan Bacara​, Nebahat Kirman​ , Abdulhadi Akmugan​, Bülent Bülent Tanriverdi​ ,Raciye Raciye Cengiz​,  Filgün Miral​,  Ahmet Imal​ Ayla Oğuz​ İmal, Muharrem Korkut​, Mehmet Dağıstanlı​ Yüksel Altıntaş Dağıstanlı, Funda Miral​  Fahreddin Ablak​  Ömer Karabiber​ ve Ferhat Özakay​ ve emeği geçen herkese  Teşekkürler. .
15 Eylül 2017 Bakü/Azerbaycan
Sefer Karakoyunlu



1586 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Türkiye Azerbaycan Kardeşliği Çanakkale-Bakü Dayanışması - 31/08/2016
Bizim VATAN diye tarif ettiğimiz yer Türk’ün yaşadığı her yerdir....
Kanla, Canla ve Şerefle Yazılan Bir Tarih: 20 Yanvar 1990 - 11/01/2015
Kanla, Canla ve Şerefle Yazılan Bir Tarih: 20 Yanvar 1990
Bir kere Yükselen bayrak Bir daha İnmez - 29/05/2014
Yaşasın Türkiye Azerbaycan Kardeşliği
Azerbaycan Cumhuriyetinin Bağımsızlığının 21.yılı kutlu olsun - 18/10/2012
Azerbaycan Cumhuriyetinin Bağımsızlığının 21.yılı kutlu olsun
Azerbaycan Cumhuriyetinin Bağımsızlığının 21.yılı kutlu olsun - 18/10/2012
Azerbaycan Cumhuriyetinin Bağımsızlığının 21.yılı kutlu olsun
Önce Sarkozy şimdi Obama - 25/04/2012
Önce Sarkozy şimdi Obama
31 Mart'lar Bir daha Yaşanmasın - 31/03/2012
31 Mart'lar Bir daha Yaşanmasın
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ - 20/03/2012
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Azerbaycan basınında Derneğimiz(Azerbaycan-Paritet Gazetesi ile yapılan Röportaj) - 05/02/2012
(Azerbaycan-Paritet Gazetesi ile yapılan Röportaj)
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam11
Toplam Ziyaret327623
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Hava Durumu
Saat
Takvim