İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu geçtiğimiz günlerde Metsamor’la ilgili Iğdır da yapılan toplantının çok anlamlı ve önemli olduğunu ancak somut yaptırım kararlarının olmadığını açıkladı.
Karakoyunlu verdiği demeçte: ”Yıllardır bölgeye zehir saçan Metsamor Nükleer elektrik santrali için neden somut uygulamalar yapılmaz anlamış değilim. Felaketin oluşması için deprem mi olması bekleniyor? Metsamor Nükleer Santrali hakkında 1977’de 50’li yılların teknolojisi ile yapıldığı ve deprem kuşağının üzerinde olduğu bilinmektedir. Ermenistan topraklarında yer alan, Iğdır’a 16, Nahcivan Özerk Cumhuriyeti’ne 10, İran’a 20, Gürcistan'a sadece 110 km uzaklıkta bulunan Metsamor Nükleer Santrali bölge için büyük bir tehlike arz etmektedir. Santralde elektrik üretim amaçlı WWER-440/230 tipi, her birinin gücü 408 MW olan Armenia-I ve Armenai-II olmak üzere 2 ünite nükleer reaktörü bulunuyor. WWER-440/230 tipi santraller Güvenlik açısından RBMK (Çernobil tipi) santrallerden sonra dünyanın en problemli reaktörleri olarak biliniyor. Dünyanın en eski teknolojisiyle inşa edilen Metsamor’un, özellikle 1988 revan depreminden sonra bölgeye ölüm kustuğu bilinmektedir. Eskiden Iğdır ve yöresinde bu kadar amansız hastalıklar yoktu ve ekolojik denge bu kadar bozulmamıştı. Maalesef amansız hastalıklar gün geçtikçe artmakta ve halk üzerinde büyük tedirginlik yaratmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Iğdır da Metzamor’la ilgili yapılan bir toplantıda tehlikenin boyutları ile ilgili bir soruya Türkiye Atom Enerjisi Kurumu TAEK-mühendisi Dr. Gürdal Gökeri şöyle cevap vermiştir”Iğdır daki olumsuzluklar tek başına radyasyon sebebi olamaz. Çeşitli sebepleri vardır. Bu konular Sağlık Bakanlığı ve Tarım gıda Bakanlığını ilgilendirir gerekli istatistiği onlar yapacaktır. Şuanda Metsamor nükleer santralinden tehlike arz edecek bir radyasyon vardır da diyebilirim yokturda . Biz her ihtimali göz önüne alarak vatandaşlarımızı bir sızıntıya karşı bilgilendireceğiz. Bu santral deprem fayı üzerinde kuruludur bir an önce kapatılmalıdır” dedi. Buda göstermektedir ki Metsamor Nükleer santrali kapatılmadığı ve önlemler alınmadığı takdirde yetkililer bu vebalin altında kalacaktır. Santral, 1988 yılında bölgede meydana gelen büyük depremde gördüğü hasardan dolayı kapatılmış, ancak Ermenistan’da yaşanan enerji krizine çözüm amacıyla 1995’de yeniden faaliyete geçirilmiştir. Ermenistan enerji açığını kapatmak için başvurduğu çözüm doğru bir çözüm yolu değildir. Çözüm; Ermenistan işgal etmiş olduğu Azerbaycan topraklarından derhal çekilmesi, bölgede kalıcı barışın sağlanması ve bölge enerji ağlarından Ermenistan’ın yararlanmasıdır. Başka türlü bir çözüm zor gözükmekte ve bölgeyi ilerleyen zamanlarda büyük bir FELAKET beklemektedir. Bu konu Dünya Azerbaycanlıları 4. Kurultayında gündeme alınarak kurultay sonuç bildirgesine alınmış, Avrupa Atom Enerjisi kurumuna başvurmak için çalışmalar başlatılmıştır. Aynı duyarlılığı tüm yetkilerden beklerken geç kalınmamasını diliyoruz” dedi.
| 
